1891 yılında Çan’ın Çomaklı Köyü’nde doğan Osman KAÇMAZ, Balkan Harbi, Çanakkale Cephesi ve Bağdat Cephesi’nde bulunmuştur. Osman KAÇMAZ on sene askerlik yaptıktan sonra köyüne dönebilmiştir. Çanakkale anılarını ise şöyle anlatmıştır:
Seferberlikte de Çanakkale’ye gittik. Gavur zırhlıları top ateşiyle Kumkale’yi dövdüler önce. Biz de Kumkale’deyiz. Hava da soğuk. Zemheri çıkımımı ne? Yağmur, öyle yağıyordu.
Az miktarda asker çıkardı kafir Kumkale’ye. İki takım, 80 kişi kadar. Biz iki alay varız. Palaska, portatif kürek, tüfekle yasladık kafirin askerini. Karıştı ortalık. Bir kısmı öldü, bir kısmı kaçtı, geri çekildi. Denize kaçanlar kayıklara çabalıyorlardı. Bizim yüzbaşının adı Abdülkadir Bey’di. Sonra karşıya geçirdiler bizi. Zığındere, Kirte Tepe, Anafarta ve Kemikli Burnu’na gittim. Buralarda savaşlara katıldım.
Zığındere’de tüfeğin ucunu çıkarırdık mevziden, düşman hemen ateşe başlardı. Zığındere’ydi galiba, yoksa Kirte mi? Gün inerken hücuma geçtik, yatsıya kadar sürdü hücum. Yedi, sekiz kişi kalmıştık akşam hücumdan sonra. Dört defa çavuşluk geldi bana. Fedayi çıkardım ben hep. Kasığımdan yara aldım. Biga’da Taş Mektep Hastane’deydi. Az yattım. İyileştim. Anafarta’ya gittim tekrar. 15’inci Alay’da idim.
Mustafa Kemal bizim zamanımızda,
orada tabur kumandanıydı. İstiklal Harbi’ni kazanınca büyük nam aldı. Ben çok
gördüm. Askerin başında da gördüm. Cesur Paşa derlerdi. Çanakkale Cephesi’nde
iki sene kaldım. Sonra bizi ayırdılar, Arabistan’a gönderdiler.[1]

[1]Cahit Önder, 7 Cephenin Gazileri Anlatıyor, Nesa Ofset Matbaacılık, İzmir, 2005, s.78-79