Salı , Aralık 3 2024

İzzettin Çalışlar

Yayına Hazırlayan: Hatice Keskin

İzzettin Bey, 2 Ocak 1882 yılında Yunanistan’ın Yanya şehrinde 6 kardeşten en küçüğü olarak dünyaya gelmiştir. Babası Ataullah Bey, annesi Esma Hanımdır. İlköğrenimini Yanya’da, Ortaöğrenimini İstanbul’da Fatih Askeri Rüştiyesi’nde tamamlamıştır. 14 Şubat 1901 yılında Mühendishane-i Berri-i Hümayun’da eğitim görmeye başlamış, 1903 tarihinde Teğmen olarak mezun olmuştur. Akabinde Erkan-ı Harbiye Mektebi’nde almış olduğu eğitimini, 1906 yılında Erkan-ı Harp Yüzbaşısı olarak tamamlamıştır. İzzetin Bey’in Ordu’daki ilk görevi, 1 Ekim 1906 tarihinde 17’inci Seyyar Jandarma Alayı Birinci Bölük Komutanlığı olmuştur.

1909 yılında patlak veren ve günümüzde “31 Mart Vakası” olarak adlandırılan isyanda görev almıştır. Hicri takvime göre 30 Mart 1325’i 31 Mart’a bağlayan gece Taşkışla’da 4’üncü Avcı Taburu’nda başlayan isyan, hızlı bir şekilde yayılmıştır. Halkın “Şeriat elden gidiyor” sözleri ile erleri kışkırtarak galeyana getirmesi, ateşin körüklenmesine neden olmuştur. İstanbul’da yayılmakta olan isyanın bastırılması için Selanik’te gönüllülerin katıldığı bir ordu hazırlanmasına karar verilmiştir. Ordunun Yüksek Komutanı Mahmut Şevket Paşa, Komutanı Hüseyin Hüsnü Paşa, Kurmay Başkanı Kolağası Mustafa Kemal’dir. Orduya Mustafa Kemal tarafından “Hareket Ordusu” adı verilmiştir. Kolağası İzzettin Bey, 1’inci Mürettep Tümen Kurmay Başkanlığı göreviyle Selanik’ten yola çıkan ordunun, Sarayburnu’na hareket eden Selanik Redif Birliğinden ve Bataryalardan sorumlu olmuştur. Ordu üç kısma ayrılmıştır; İzzettin Bey üçüncü kısımda Teğmen Hakkı Efendi ile birlikte isyancılardan gelebilecek bilgileri toparlamak, her konağın arkasında bir askerin yerleştirilmesi ve birinci kısma bildirmekle görevlendirilmiştir. Bununla birlikte genel emirlerin yayımlanmasını, evrakın muhafazasının düzenli olarak sağlanmasını ve kayıtların zapt ve idaresini temin etmiştir. Hareket İzzettin Bey isyanın bastırılmasını, 1940 yılında Ulus Gazetesi’nde yayımlanan “31 Mart ve Mustafa Kemal” adlı makale ile anlatmıştır. İzzettin Bey’in Atatürk’le yıllar sürecek dostluğunun tohumlarının atıldığı bu dönemi ve Mustafa Kemal hakkında şu sözleri aktarmıştır:

“Hadımköy’üne kadar olan tren yolculuğunda, Kumandan (Hüseyin Hüsnü Paşa), İstanbul’a yaklaştıkça vesvese duyuyordu. Kurmay Başkanı Mustafa Kemal muvaffakiyetinin muhakkak olduğunu söyleyerek bir taraftan kumandanın her türlü endişesini gidermekte, bir taraftan da asker için ve İstanbul halkı için beyannameler ve emirler hazırlamakta idi.”

“O’nun arkadaşlığı çok samimi idi. Kalayani lakırdılar söylemez, memleket ve millet için faydalı fikirler ortaya atardı. Cevval bir zekânın, selim bir aklın, mantıkî, pürüzsüz bir natıkanın mahsulü sözlerle konuşurdu, günlük çalışmanın sonunda Selanik’in lüks ve temiz yerlerinde O’nu çok seven arkadaşlarıyla kurduğu samimiyet toplantıları, Atatürk’ün Çankaya sofrasındaki fikir ve hayatiyet meclislerini andırırdı. Her defasında etrafında başka başka arkadaşları yer alırdı. Arkadaşlarına karşı mükrim, cömert ve civanmert idi.”

Selanik Tren Garı, Haziran 1910

31 Mart isyanının bastırılmasından sonra 3’üncü Ordu’nun Selanik’ten başlayan bir Erkan-ı Harbiye Seyahati düzenlenmiştir. Kolağası İzzettin Bey ile Kolağası Mustafa Kemal’in fotoğrafı da bu seyahatte çekilmiştir.

İzzettin Bey, 19 Kasım 1910 yılında 3’üncü Ordu 21’inci Alay 4’üncü Tabur Komutanlığına tayin olmuştur. Yanya’da bulunan birlik, İzzettin Bey’in kendi memleketinde görevde bulunmasını sağlamıştır. Daha Sonrasında 16 Ocak 1911 tarihinde Üsküp Redif Tümeni Erkan-ı Harbiye’sine, 23 Mart 1911 tarihinde ise 5’inci Kolordu 15’inci Nizamiye Usturumca Erkan-ı Harbiye’sine tayin edilmiştir. Kolağası İzzeddin Bey Usturumca’daki vazifesinde kolordunun talim ve terbiye işlerinden sorumlu olmuştur.

Uzun yıllardır süregelen savaşlar Osmanlı Devleti’ni kasvetli ve kaygılı bir duruma getirmiştir. Bu havadan nemalanan büyük devletler; Rusya ve İngiltere, gözlerini Balkanlar üzerine dikmiştir. Gelişen dünya düzeni içerisinde, tahrik ve kışkırtmalar ile patlak veren isyanlar 1912 yılına geldiğimizde bir harbe evrilmiştir. Nitekim 1912 tarihinde Sırbistan, Yunanistan, Karadağ ve Bulgaristan’ın ittifakı ile Osmanlı Devleti’ne savaş ilan edilmiştir. Osmanlı Devleti ise bunun üzerine 1 Ekim 1912 tarihinde seferberlik ilan etmiştir. İzzettin Bey seferberlik ilan edildiği sırada 5’inci Kolordu’da görevini sürdürmekteydi. Balkan Harbi patlak verdikten sonra 5’inci Kolordu Batı Ordusunda konuşlandırılmıştı. Vardar Ordusu içerisinde bulunan kolordu, Sırplara ve batı kanadında Bulgarlara karşı savaşacaktı.

İzzettin Bey, 9 Ekim 1912 tarihinde askeri yığınakları denetlemek üzere 13’üncü Nişancı Taburu ile birlikte Köprülü’ye gitmiştir.  Seferberlik sırasında ordunun teftiş ve tetkiklerini yapmıştır. Harp resmen başladığında 5’inci Kolordu’nun intikali tamamlanmıştır. Harp başlamadan evvel 5’inci Kolordu’da tahmini 52.000 asker bulunması gerekirken ancak 20.883 asker hazır bulunabilmiştir. Ordunun yetersizliği nedeniyle bir Türk askeri için anavatan sayılan Rumeli toprakları birer birer kaybedilmiştir. Kolağası İzzettin Bey, 26 Ekim 1912 tarihinde bölgenin tahkimatı için gönderildiği Pirlepe’den 4 Kasım 1912’de müfrezesiyle Pirlepe Kışlası’ndan ayrılmış ve Orhofça’ya varmıştır. 3/4 Kasım akşamı Kolordu emrine nazaran şafakla beraber taarruz etmek üzere kıtaatını ilerletmiştir. Dört süvarisi ile birlikte gece karanlığında ilerleyen İzzettin Bey, Sırp Kuvvetleriyle karşı karşıya gelmiştir. Bu esnada engebeli arazi sebebiyle atıyla birlikte yere düşen İzzettin Bey, kafasını yere vurmuş ve hafif bir şekilde yaralanmıştır. İzzettin Bey bu anları hatıratında şu sözlerle bahsetmiştir:

“Arazi arızalı olduğundan ufak bir içtimaa marş marşla giderken benim hayvanım da kapaklandı. Ben de hayvanın yanından aşağı düştüm. Kafatasım yere vurdu. Kalpağım bir tarafı gitti. Ayağa kalkıp kendimi tanzim edinceye kadar hayvanın telaş sebebiyle ilerlemekte olan süvari neferlerinin arkasından koştu, hayvansız kaldım. Bir taraftan telaş, bir taraftan kafamın yere vurmasından hasıl olan sersemlik beni çok sarstı. Benzim attı, rengim uçtu. Bereket versin, yanımdaki dört atlıdan ikisi benim bu halimi görünce tevakkuf ettiler.”

30 Mayıs 1913 tarihinde savaşa son verilmiş ve birliklerin İstanbul’a tahliyesi başlamıştır. Birinci Balkan Harbi boyunca Osmanlı Batı (İkinci) Ordusu bünyesinde en çok zayiatın yaşandığı birlik, Vardar Ordusu olmuştur. Vardar Ordusu’na bağlı birlikler içerisinde de Kolağası İzzeddin Bey’in görev yaptığı 5’inci Kolordu, zayiatın en fazla yaşandığı birlik olmuştur. İzzettin Bey bu durumu, birliklerin düzensizliği ve ordunun eksikliğini sebep göstermiştir. Osmanlı Devleti’nin Balkan Harbi’nde yaşadığı kayıplar ve özellikle memleketi Yanya’nın kaybı, İzzettin Bey’i derinden üzmüştür.

İzzettin Bey, 7 Kasım 1913 tarihinde Yüzbaşı rütbesine terfi olmuştur. İkinci Balkan Harbi sırasında 23 Temmuz 1913 tarihinde Fatih Redif Tümeni Erkan-ı Harbiye Kurmaylığına; 1 Eylül 1913 tarihinde ise Yozgat Redif Tümeni Erkan-ı Harbiye Kurmaylığına tayin olmuştur. Bu birlik, Edirne’nin geri alınması için hazır bulunan, Çatalca Ordusu’nun tümenlerinden biridir. İzzettin Bey, 11 Mart 1914 tarihinde “Mecidiye Nişanı” ile onurlandırılmıştır. 4 Mart 1914 tarihinde ise Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Üçüncü Şubesi’ne terfi olmuş, 12 Nisan 1914 Binbaşılık rütbesine terfi etmiştir. Birinci Dünya Harbi başlayana kadar muhtelif teftiş memuriyetliklerinde bulunmuştur. 9 Ağustos 1914 tarihinde Edirne Kalesi Komutanlığı Erkan-ı Harbiye’sine atanmıştır.

1914 yılında başlayan Dünya Harbi, bir süre sonra alanını genişletme eğilimi göstermiş ve Osmanlı Devleti 29 Ekim 1914 tarihinde müttefiki Almanya’nın yanında savaşa dâhil olmuştur. 20 Ocak 1915 tarihinde Esat Paşa komutasındaki 3’üncü Kolordu’ya bağlı 19’uncu Tümen Komutanlığı’na Mustafa Kemal atanmıştır. 19’uncu Tümen Komutanı Mustafa Kemal,  24 Şubat 1915 tarihinde Eceabat’a intikal etmek için yola çıkmıştır. Bu sırada Edirne Kalesi Komutanlığı Kurmaylığı görevinde bulunan Binbaşı İzzettin Bey, 14 Mart 1915 tarihinde 19’ncu Tümen Kurmay Başkanlığı görevine atandığı hatıralarında “Bu gece saat 11’de Maydos’ta Fırka 19 Kumandanı Kemal Bey’den telgraf aldım. Beni bekliyormuş.” şeklinde bahsetmiştir. Görev emir yazısını aldıktan sonra hemen harekete geçen İzzettin Bey, 20 Mart günü Gelibolu’ya ulaşmıştır. 22 Mart 1915’te 19’uncu Tümenin karargâhı olan Maydos’a (Eceabat) gelerek görevine başlamıştır. Müttefik Kuvvetlerin kara çıkarmasına kadar Gelibolu ve Bolayır’da tahkimat ve teftişler yapmıştır.

25 Nisan 1915 tarihinde Anzak askerlerinin Arıburnu üzerine çıkarması gerçekleştirdiği haberini alan Mustafa Kemal, muharebe alanına gitmek için emir beklemiştir. Mustafa Kemal, 19’uncu Tümeni harekete hazır vaziyette tutmuş, Erkan-ı Harp Reisi Binbaşı İzzeddin Bey’e kıtalara tebliğ edilecek emirleri yazdırmıştır. Bunun ardından 3’üncü Kolordu Komutanlığına telefonla arz edilecek olan raporunu not ettirmiştir. Mustafa Kemal Bey, saat 07.45 civarında inisiyatif alarak 57. Alay ile birlikte bir dağ bataryasını yanına alarak Conkbayırı’na doğru harekete geçmiştir. Binbaşı İzzeddin Bey ise öğlen vaktine kadar diğer kıtaları toplamak ve hazırlamak için Bigalı’da bulunan 19’uncu Tümen karargâhına gitmiştir. Mustafa Kemal’in inisiyatifi ile yapmış olduğu bu savunma sayesinde Kocaçimen Tepe’nin düşman eline geçmesi engellenmiş ve düşmanın hâkim bölgeleri ele geçirmesine engel olunmuştur. 19’uncu Tümen karargâhında bulunan İzzettin Bey, Mustafa Kemal tarafından 77’inci Alay’ın da Kocadere doğusuna, 72’inci Alay’ın Maltepe’ye yakınlaştırılması ve Sıhhiye Bölüğünün Kocadere’ye gönderilmesi emirlerini tatbik etmiştir.

26 Nisan 1915 günü İzzettin Bey, Kocadere’nin batı sırtlarında tahrip olmuş 77’inci Alay’ı tertip etmiştir. 27 Nisan günü, 64’üncü Alay’ın açılıp muharebeye katılmasını sağlayarak cephenin sağ cenahına yerleştirmiştir. 64’üncü Alay, 57’inci Alayın batısında ve bir kısmıyla bu alayın dış kanat şeridine taşmış olarak birinci hatta sokulmuş ve her iki alay saat 10’da taarruza geçmiştir. Harekât akşama kadar devam etmiş ve düşman Cesarette ve Bombasırtı’nın güney yamaçlarına kadar geri püskürtülmüştür.

29 Nisan 1915’te öğleden sonra sağ cenahta durum kritikti ve İzzettin Bey 125’inci Alay’dan bir taburla sağ cenaha giderken düşman ateşi ile tabur dağılmıştır. Buna rağmen İzzettin Bey durumu toparlamış ve sağ cenaha yardım taşıyabilmiştir. Yarbay Mustafa Kemal Bey’e başarılarından ötürü gümüş imtiyaz muharebe madalyası verilmiştir. Mustafa Kemal Bey ise İzzettin Bey’i Emir Zabiti Kâzım’ı nişanla ödüllendirmiştir.

Muharebeler devam ederken İzzettin Bey, alay ve taburların tertibi ile ilgilenmiş ve cephede bulunmaya devam etmiştir. 17 Mayıs 1915 tarihinde Binbaşı İzzettin Bey’e Gümüş Muharebe İmtiyaz Madalyası verilmiştir. 19 Mayıs taarruzu sırasında İzzettin Bey sol eli üzerinden şarapnel parçası ile yaralanmıştır. 20 Mayıs’ta İtilaf Devletleri ile yapılan mütareke görüşmelerinde etrafı saran ceset kokusu nedeniyle savaşa devam edilemiyordu, cesetlerin toplanması için bir mütareke komisyonu kurulmuştur. İzzettin Bey bu komisyonda Birinci Erkan-ı Harp sıfatıyla hakem seçilmiştir.

Anafartalar Cephesi’nde Kumandan Miralay Mustafa Kemal Bey ve diğer zabitler ile birlikte. Anafartalar Cephesi Erkan-ı Harbiye Reisi Binbaşı İzzeddin Bey soldan ikinci sırada.

8 Ağustos 1915 tarihinde Mustafa Kemal Bey Anafartalar Grup Komutanlığına tayin olduğunda Binbaşı İzzeddin Bey’in Erkan-ı Harbiye Reisi olarak kendisine refakat etmesini istemiştir. Binbaşı İzzettin Bey, 27 Ağustos 1915 gerçekleşen Bombatepe Muharebeleri’ndeki hıdemat-ı hasenesi ve fedakârlıklarından ötürü bir Gümüş Liyakat ve bir Gümüş İmtiyaz Madalyası ile ödüllendirilmiştir. Müttefik Kuvvetleri muharebe boyunca sürekli taarruzlarına karşı İzzettin Bey, Komutanı Mustafa Kemal’e hem cephede hem de karargâhta evrak ve telefon işleriyle hizmette bulunmuştur. 5’inci Ordu Komutanı Liman von Sanders ise karargâhı sık sık ziyaret etmiştir.  İzzettin Bey hatıratında Liman Paşa ile muhabbetlerinin iyi olduğundan bahsetmiştir. 12 Eylül 1915 tarihinde Liman Paşa, İzzettin Bey’e bir Alman Demir Haç savaş nişanı olan “Croix De Fer” ile taltif edeceğini söylemiştir.

21 Aralık günü ilk olarak Arıburnu ve Anafartalar bölgesini tahliye eden Müttefikler Kuvvetler, 9 Ocak 1916 tarihinde Gelibolu Yarımadası’ndan tamamen tahliye edilmiştir. İzzettin Bey 9 Ocak 1916 tarihinde hatıratında muharebelerinin bitmesini şu sözler ile aktarmıştır; “Düşmanın Cenup Grubundan da firar eylediğine dair malumat ihtiva ediyordu. Derhal kalktım, sıhhatimde iyileşti. Cenabı Hakka tekrar hamd ve şükreyledim. Ordu ve milletin yüzünü ak eden Çanakkale Muhaberatı büyük bir şan ve şerefle neticeye ıktiran eyledi.”

İzzettin Bey, Çanakkale Muharebelerinin ardından 21 Şubat 1916 tarihinde 16’ncı Kolordu Kurmay Başkanlığına tayin olmuştur. Binbaşı İzzettin Bey, Kolordu’nun tatbikat, talim ve terbiye işleriyle meşgul olmuştur. 16’ncı Kolordu, Rus saldırılarına karşı Kafkas cephesine sevk edilmiştir. İzzettin Bey ordudaki faaliyetlerine rağmen beklediği terfii alamamış ve hatıratında bu durumun onu müteessir ettiğinden sıkça bahsetmektedir. Nihayet 18 Eylül 1916 tarihinde Kaymakamlığa tayin olmuştur. İzzettin Bey, uzun yıllardır savaşın zorlu koşulları nedeniyle yorgun düşmüştür. Bu sebeple izne ayrılmak isteyen Çalışlar, 7 Temmuz 1917 tarihinde İstanbul’a dönmüştür.

Enver Paşa’nın emri ile İzzettin Bey’in de içinde bulunduğu askeri heyet, Avusturya İzonzo Cephesi’nde incelemelerde bulunmak üzere 5 Ağustos 1917’de yola çıkmıştır. 29 Ağustos’a kadar Viyana ve Trieste şehirlerinde alay ve karargâhlarda incelemeler yapılmıştır. 1 Ekim tarihinde Kafkas Cephesine geri çağırılmış ve 11 Ekim 1917’de görevine başlamıştır. 13 Ekim günü 3. Rütbeden Kılıçlı Mecidi nişanıyla taltif edilmiştir. Kaymakam İzzettin Bey Halep’te yürüttüğü başarılardan sonra 5 Kasım 1918 tarihinde Genel Karargâh Kurmaylığına tayin olmuştur. İstanbul’da Karargâh-ı Umumi Dördüncü Şubede göreve başlamıştır.

Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle birlikte Millî Mücadele’ye bir yıl gecikmeyle 1 Temmuz 1920 tarihinde Mudanya’ya çıkarak katılabilmiştir. Yaklaşık on gün Eskişehir’de Ali Fuat Paşa’nın mümessili olarak bulunmuştur. 14 Temmuz 1920 tarihinde 20’inci Kolordu Komutan Vekilliğine atanmıştır. Kısa bir süre sonra Uşak’ta 23’üncü Tümen Komutanlığına tayin olmuştur. Uşak’ta Yunan ordusuna karşı taarruzlar yapılırken İzzettin Bey’in emri ile Millî Mücadele’nin ilk keşif uçuşu yapılmıştır. Vecihi Hürkuş’un 15 Ağustos 1920 tarihli uçuşu Türk havacılık tarihine damga vurmuştur.  23 Eylül 1920 tarihinde 61’inci Tümen Komutanlığına tayin olmuştur.

Millî Mücadele döneminde patlak veren olaylardan bir tanesi Çerkez Ethem isyanı olmuştur. Millî Mücadele’nin başlarında Çerkez Ethem’in komutanlığını yaptığı Kuva-yı Seyyare ordusunun vatani hissiyattan eksik olduğunu fark eden ilk kişilerden birisi İzzettin Bey olmuştur. İsyanın sebeplerinden birisi cephenin ikiye bölünmesi ve bu durumun Kuva-yı Seyyare’nin aleyhine olduğunu düşünmesidir. İsyanın bastırılmasında Mustafa Kemal ve İsmet (İnönü) Bey öncülüğünde birlikler hazırlanmıştır. İzzettin Bey birliklerin teftişi ile yakinen ilgilenmiştir. Çerkez Ethem ve askerlerinin bastırılması için İzzettin Bey komutasındaki 61’inci Tümen var gücüyle mücadele etmiştir. 4 Mayıs 1921 tarihinde başarılarından dolayı Miralay rütbesine terfi olmuştur. Kütahya-Eskişehir Muharebelerinde ve Sakarya Meydan Muharebesinde 1’inci Grup Komutanlığı yapmıştır. Büyük Taarruz, Sakarya Meydan Muharebesi ve Dumlupınar Meydan Muharebesinde 1’inci Kolordu Komutanı olarak görevini icra etmiştir. 1921 yılında kendisine TBMM tarafından takdirname verilmiştir. 31 Ağustos 1922 tarihinde Mirliva rütbesine tayin olmuştur ve artık Paşa unvanı almıştır. Aynı yıl İzmir, Yunan işgalinden kurtulmuştur. İzzettin Paşa, İzmir Askeri Valiliğine tayin olmuştur.

İstiklal Harbi sona ermiş, Lozan görüşmeleri başlamıştır. TBMM’de görüşmeler sırasında kurucu meclisin ilk mebus seçimleri yapılmıştır. İzmir Askeri Valisi Mirliva İzzettin Paşa, 348 oy ile Aydın Milletvekili seçilmiştir. 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan edildikten sonra İzzettin Paşa cumhuriyeti ilan eden ikinci meclise Aydın vilayeti mebusu olarak katılmıştır. 31 Kasım 1924’te Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği üzerine milletvekilliğinden istifa etmiştir. 20 Haziran 1925’te Müdafaa-i Milliye Vekaleti Kararnamesi ile 1’inci Ordu Komutanlığından, 3’üncü Ordu Müfettişliğine tayin edilmiştir.

1934 yılında soyadı kanunu yürürlüğe girmiş ve Reis-i Cumhur Mustafa Kemal Atatürk tarafından İzzettin Paşa’ya “Çalışlar” soyadı verilmiştir. İzzettin Paşa Millî Mücadele döneminde Yunan ordusuna karşı başlatılan takip harekâtına Afyon’un Çalışlar köyünden başlamıştır. Bunu dikkate alan Mustafa Kemal Paşa, Çalışlar soy ismini ona uygun bulmuştur. 22 Kasım 1933’te 2’inci Ordu Müfettişliğine tayin edilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’in vefatından önceki son günlerinde yakın dostu, silah arkadaşı İzzettin Çalışlar yanında olmuştur.

20 Aralık 1939 tarihinde kendi isteği ile emekliye ayrılmıştır. 3 Mart 1940’ta siyasete dönmüş 6’ncı ve 7’nci dönem Muğla Milletvekilliği, 1947’de 8’inci dönem Balıkesir Milletvekilliği yapmıştır. Orgeneral İzzetin Çalışlar 19 Ağustos 1951 yılında tedavi gördüğü İstanbul Alman Hastanesinde hayata gözlerini yummuş ve Edirnekapı Şehitliğine defnedilmiştir. 1988 yılında Ankara’da kurulan devlet mezarlığına nakledilmiştir.

Orgeneral İzzettin Çalışlar 70 yıllık hayatında Türk Milletinin daimî ve bekası uğruna üç zorlu harpte kahramanca askeri görevini ifa etmiştir. Askerlik hayatı boyunca başarıları birçok madalya ve ödüle mazhar olmuştur. Kılıcı kadar kalemi keskin olan İzzettin Paşa harpler boyunca günlük tutmayı bırakmamıştır. Bizlere savaşın bilmediğimiz yönlerini bir askerin gözünden aktarmıştır. Gerek Osmanlı ordusunda gösterdiği faaliyetler gerek Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran silah arkadaşları ile ömrünün yarısını askerlik yaparak geçirmiştir. Atatürk’ün iki buçuk yıl boyunca genelkurmay başkanlığını yapmıştır. Cephede başlayan dostlukları ömürleri boyunca devam etmiştir. Atatürk ilke ve inkılaplarına yürekten bağlı bir siyasetçi olmuştur aynı zamanda. Çok yönlü kişiliği ile Türk askeri ve siyasi tarihine yazılmıştır.

Nişan ve Madalyaları

Dördüncü Rütbeden Mecidi Nişanı

Üçüncü Rütbeden Kılıçlı Mecidi Nişanı

Gümüş Muharebe Liyakat Madalyası

Gümüş Muharebe İmtiyaz Madalyası

Altın Muharebe Liyakat Madalyası

Alman Demir Salip Nişanı

Avusturya-Macaristan Kron de Merit Nişanı

İstiklal Madalyası ve Takdirname

Eserleri

İzzettin Çalışlar, Atatürk’le İki buçuk Yıl: Orgeneral Çalışlar’ın Anıları,

İzzettin Çalışlar, On Yıllık Savaşın Günlüğü: Orgeneral İzzettin Çalışlar’ın Not Defterinden

İzzettin Çalışlar, Gün Gün, Saat Saat İstiklal Harbi’nde Batı Cephesi

İzzettin Çalışlar, İstiklal Savaşı Hatıraları Gediz, Kütahya ve İkinci İnönü Muharebelerinde 61. Tümen

İzzettin Çalışlar, Dersim Rapor

Kaynakça

  • ARAZ TEKİN, Hande. Org. İzzettin Çalışlar’ın TBMM’deki Faaliyetleri, Amasya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (ASOBİD). S. 9, 2021.
  • ÇALIŞLAR, İsmet. Org. İzzettin Çalışlar’ın Anılarıyla Gün Gün, Saat Saat İstiklal Harbi’nde Batı Cephesi, İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2009.
  • ÇALIŞLAR, İzzeddin ve GÖRGÜLÜ. İsmet; On Yıllık Savaşın Günlüğü Balkan, Birinci Dünya ve İstiklal Savaşları- Orgeneral İzzettin Çalışlar’ın Günlüğü, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2007.
  • T.C Genelkurmay Başkanlığı. Balkan Harbi (1912-1913) III. Cilt Garp Ordusu I. Kısım, “Vardar Ordusu ile Ustruma Ordusu Kolordusunun Harekât ve Muharebeleri”, Ankara: Genelkurmay Basımevi, 1979.
  • T.C Genelkurmay Başkanlığı. Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi V. Cilt Çanakkale Cephesi Harekâtı 1., 2. ve 3. Kitapların Özetlenmiş Tarihi (Haziran 1914-9 Ocak 1916), Ankara: Genelkurmay Basımevi, 1997.
  • ŞEKER, Doğuş. Orgeneral İzzeddin Çalışlar’ın Hayatı ve Faaliyetleri (1882-1951), Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Antalya: 2021.
  • T.C Genelkurmay Başkanlığı. Türk İstiklal Harbine Katılan Tümen ve Daha Üst Kademelerdeki Komutanların Biyografileri, Ankara: Genelkurmay Basımevi, 1972.
  • AYSAL, Necdet. Örgütlenmeden Eyleme Geçiş: 31 Mart Olayı, Ankara Üniversitesi, Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi S. 37-38, Mayıs-Kasım 2006.
  • BORAK, Sadi. “31 Mart Vakasının Çıkış Nedenleri Üzerine Çeşitli Yorumlar ve Atatürk ve Hareket Ordusu Üzerine Orgeneral İzzettin Çalışları’ın Bir Makalesi”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Cilt: 8, Sayı:23, ss.357-372, 1992.
  • ÇAYCİ, Muhammet Emin. Osmanlı Basınında 31 Mart Olayı, Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, (Yüksek Lisans Tezi), İzmir, 2009.

Ayrıca Kontrol Et

ÇANAKKALE MERKEZ HASTANESİ’NİN BOMBALANMASI

Yayına Hazırlayan: Ömer GÖN Her savaşta olduğu gibi cephede bir tarafın öldürmeye çalışması ve cephe …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.