
Türk milli şuurunun oluşmasında ve Türk bağımsızlık mücadelesinin kazanılmasında en önemli adım Çanakkale Cephesi olmuştur. Cephenin üstlendiği bu rol özgürlük mücadelesi veren diğer uluslara da örnek teşkil etmiştir. Savaşlar tarihi incelendiğinde güncelliği ile Türk ve Dünya literatürünü besleyen konuların başında Çanakkale Muharebeleri bu özelliğiyle önemli yere sahiptir. Cephede yaşanan muharebeler hakkında her geçen gün artış gösteren akademik yayımların yanı sıra popüler kültüre hitap eden yayımların ulusal ve uluslararası literatüre etkisi, konu hakkındaki farklı noktalarda görüş ayrımlarını da ortaya çıkarmıştır.
Çanakkale Muharebelerinin ortaya koyduğu vatan sevgisi, vatanın savunması için gerekli fedakarlıklar ve kahramanlıklar kadar savaşın doğurduğu askeri, siyasi, stratejik, ekonomik ve sosyal sonuçlar üzerinde duran eserlerin literatürde yerlerini alması, bir asırlık süre dahilinde dalgalı bir yol izlemiştir. Bu dalgalanmanın savaşlar dönemi ve sonrasında meydana gelen devletlerarası ilişkilerdeki gelişmelerle ilgisi bulunmaktadır. Ancak Çanakkale Muharebelerinin yaşanılan tüm siyasi çalkantılara karşılık günümüze kadar güncelliğini koruduğu da bir gerçektir. Konu hakkında ilgili yayım faaliyetlerinde savaşan ülkelerin yanı sıra bitaraf ülkelerin de yoğun ilgi ve eserlerinin bulunduğu tespit edilmiştir. İlgiye kaynak teşkil eden hususların yaşanmakta olan veya yaşanmış gelişmelerin toplumlara olan etkileri, bu etkiler kapmasında özellikle savaşan toplumlarda harbe bağlı olarak yaşanan sosyo-kültürel değişimler ile uygulanan harp taktik, teknik, usul ve stratejilerinin öncüllüğü olduğu değerlendirilmiştir.
Çanakkale Muharebelerinin popülerliği beraberinde birtakım sorunlar getirmiştir. Akademik makalelere karşı olayların çarptırılarak ortaya çıkarılan eserlerdeki varlığı akademide infiale sebebiyet verdiği çoğunlukla görülmüştür. Toplumun hamaset ve menkıbeler odağında popülerlik gösteren hikayelere yönelmesi ise gerçeklerin yanlış biçimde aksedilmesine yol açmıştır. Hiç yaşanmamış olayların ticari kaygı, prestij arzusu ve politik-ideolojik kaygılar ile topluma sunulması, sonucunda düzeltilmesi zor bir süreci başlatmıştır. Bu süreçte toplumsal algıya nüfuz etmiş yanlışların giderilmesi yönünde akademik yayımların hamleleri niteliksiz kaynakların bertaraf edilmesinin önünü açmıştır
Çanakkale Muharebeleri konusunu ihtiva eden eserlerin adedinin artışının günümüze dek katlanarak devam etmesinde yaşanan problemlerin giderilmesinde önemli adımların atıldığı değerlendirilmiştir. Özellikle toplumun algısına nüfuz eden yanlış bilgilerin yoğun akademik çalışmalar sonucuyla düzeltilmeye çalışılması, önemli detayları ortaya çıkarmıştır. Türk tarih yazıcılığı için son derece ilgi çekici olan bu durumun akademik popülerliğindeki artışının da belli nedenleri vardır. Özellikle yeni tespit edilen ya da daha önce tespit edildiği halde Osmanlı Türkçesinden günümüz Türkçesine transkripsiyonu yapılmamış eserlerin gün yüzüne çıkartılmasındaki başarıların hızlılığı, 2000’li yıllar itibariyle artış göstermiştir. Transkripsiyonu yapılan eserlerin takibi sürecinde konuya gölge düşürecek tarzda çeviri hatalarının üniversiteler nezdinde giderilmeye çalışılması da doğru bilginin ulaştırılmasında büyük öneme haizdir.
Son dönemlere ait nitelikli eserlerin yeni rotalar belirlemesi, Türk ve Dünya literatüründe Çanakkale Muharebeleri konusuyla ilgilenen araştırmacılara ışık tutmaktadır. Günümüz teknolojilerinin de desteği ile bilgiye ulaşma noktasında konu hakkında yapılan araştırmaların karşılıklı mukayese edilmesine olanak sağlanması, yukarıda belirtilen bahse konu problemlerin hızla çözümlenmesinin önünü açmıştır. Konu hakkında var olan muazzam ölçekteki verinin bu maksatla konuya hâkim uzmanların gözünden araştırılması, sürecin istikrarlı gidişatına hız kazandırmıştır.
Tüm hikâye, 2000’li yıllarda popülaritesi artan Çanakkale Savaşlarına dair yapılan yazılara yeni serilerin oldukça etkili girmesi ile başlıyor. Tarihçilerin birinci el kaynak olarak nitelendirdikleri eserler, yüz yıl sonra ortaya çıkmaya başladı ve bu Çanakkale Savaşlarını yeniden; ancak bu sefer 1915 yılının askeri kayıtları ile öğrenmenin önünü açıyor.
Onur KUŞKU
Yeğenim, ONUR KUŞKU, Başarılarının devamını tüm kalbimle temennimdir.