Dünyada yegâne arzum, vatanımı müterakki, maarifperver, zengin görmek. Bu hususun istihsali neye mütevakkıf ise onu âtî vücuda getirebilmektir. Vatanımın en son ve denizle birleştiği bir noktasında düşmanı beklememle müftehirim. Vazife-i fariza-i mukaddesemin ikmali neye vabeste ise onu ifa etmekten çekinmeyeceğim. Lezaiz-i dünyayı tattım. Daha pek gencim pek de iyi biliyorum ki, dünyada maksat olan vatana hizmettir. Binaenaleyh böyle bir hizmet yolunda gidersem… Ey Valide! Ağlama! Bilakis, muhabbeti için vücudumu feda ettiğim bu vatan hatrı için ismimi bir hazin tefekkürle yad et! Oğlum, berhudârol, de… Cümleye selam ağabeylerin ellerinden öperim.
25. Alay, II. Bölük
Mülazım Harputlu Ali Haydar[1]
[1] Çanakkale Mektupları, Süeda Basım Yayın San. Ve Tic. A.Ş, Isparta, 2015, s.15.
Bir mektup bu kadar duygulu bu kadar mı güzel yazılır. Okurken gözlerim doldu çöktüm ağladım. Allah sizden ve sizin gibi
Çanakkale ruhunu ortaya koymuş düşmana karşı set duvar olmuş tüm askerlerimizden şehitlerimizden gazilerimizden razı olsun. Saygı ve hürmetle yad ederim. Mekanınız cennet iki cihan peygamberimiz Hz. Muhammed (S.a.v) komşunuz olsun