Osmanlı Devleti ile Almanya arasında imzalanan ittifak anlaşmasından sonra 3 Ağustos 1914 tarihinde seferberlik ilan edilmiştir. Ertesi gün Başkomutanlık ’tan gelen emir ile de boğazla kısmen kapatılmıştır. Savunma amaçlı oluşturulmaya başlanan mayın hatlarında ticaret gemileri için geçit bırakılmış ve işaret şamandıralarının kaldırılıp fenerler söndürülmüştür. Aynı gün içinde Çanakkale Boğazı’na ilk mayın hattı dökülmüştür.
Çanakkale Boğazı’nın mayınlanması vazifesini icra eden mayın müfrezesi de seferberliğin ilanıyla Müstahkem Mevki Komutanlığı emrine girmiştir. Selanik ve İntibah Mayın Gemileri, Giresun Mayın Depo Gemisi ve birkaç mayın motorbotundan oluşan müfrezeye, Kasım 1914’te Nusret Mayın Gemisi dâhil olmuştur. Daha sonra Nilüfer, Samsun, Gayret, Muzaffer gemileri mayın gemisi olarak değiştirilmiş ve boğazda görev almışlardır. Ayrıca Sivrihisar torpidobotu mayın dökme işinde kullanılmış, Bolayır römorkörü de yüzer serseri mayınların atılmasında görev yapmıştır.
25 Şubat 1915 tarihinde Müttefik Donanma, Boğaz’ın girişindeki Türk savunmasını etkisiz hale getirdikten sonra boğaza giriş yolu açmak için saldırılarını yoğunlaştırmıştır. Ancak mayın hatlarının yerlerini önceden tespit etmiş olan Müttefik Donanma, ilk mayın hattına kadar gelmişler daha sonra da Karanlık Liman’dan Erenköy açıklarına manevra yapmışlardır. Bunun üzerine Müstahkem Mevkii Kumandanı Cevat Paşa, Mayın Grup Komutanı Binbaşı Hafız Nazmi Bey’ ve Nusret Mayın Gemisi Kumandanı Tophaneli Hakkı Bey’i yanına çağırmış, Erenköy Koyu’na yeni bir mayın hattının döşenmesini bildirmiştir.
Almanya’da 1910 yılında inşa edilen kömür kazanlı, 40 metre boyunda, 7,5 metre genişliğinde, 360 ton olan ve güvertesinde 40 mayın taşıyabilen Nusret Mayın Gemisi; 7/8 Mart 1915 gecesi mayın hatlarının arasından geçip Karanlık Liman’a doğru ilerlemiştir. Ayrıca gemide, daha önce dökülmüş mayın hatlarını çok iyi bilen Mayın Grup Komutanı Binbaşı Nazmi Bey de yer almıştır. Saat 05:00’e doğru Karanlık Liman’a varan Nusret Mayın Gemisi, Poyraz-Lodos istikametinde kıyıya paralel olarak 100’er metre aralıklar ile 4,5 metreden 26 mayını sessizce döşemiş ve savaşın kaderini değiştiren on birinci mayın hattını kurmuştur. Kurulan bu mayın hattında; Mayın Grup Komutanı Binbaşı Hafız Nazmi Bey, Süvari Komutanı Tophaneli Yüzbaşı Hakkı Bey, Başçarkçı Yüzbaşı Ali Bey, İkinci Çarkçı Yüzbaşı Ahmet Bey, Üçüncü Çarkçı Yüzbaşı Hasan Bey, Elektrik Subayı Teğmen Hasan Bey ve Teğmen Abdullah Bey, Topçu Subayı Teğmen Kadir Bey, Mayın Döküş Subayı Teğmen İsmail Bey ve 54 erat yer almıştır.
8 Mart 1915 tarihinde müttefik devletler keşif uçaklarıyla boğazı tekrar taramışlar ancak 26 mayını tespit edememişlerdir. Bunun sebebi ise; hava keşiflerinin suyun fiziki şartlarındaki değişim sebebi ile etkinliğinin azalması, mayının boğaza dik döküleceği beklentisine girilmesi, devamlı gözetlenen bir bölgeye mayın döküş harekatının yapılamayacağı düşüncesi ve eldeki son mayınların fırtınadan kopan veya taranan mayınların takviyesinde kullanılacağı şeklindeki düşünceler neden olmuştur. Bu sebepler sonucunda pilot “Temiz” raporu vermiş ve böylece müttefik devletler 18 Mart 1915 tarihinde büyük bir sürpriz yaşamışlardır.