Ey Çanakkale, ey yurdumun en şanlı harimi
Bağrında yatan milletimin evlâdı kerimi
Türk satvetinin çökmez, yıkılmaz mesnedisin sen
Milyonca erin, ne mübarek bir müştehidisin sen
Sen tarihinin arz üzerinde ukdesi oldun
Türk milletinin tek başına bir umdesi oldun
Dünyalara tarihlere sığmaz bir avuç hâkin
Kan, gövde, kemik, ateşle dolan ravza-i pâkin
Bir koca dünya yandı yıkıldı sen yine durdun
Sanki dünyadan ayrı bir başka yerde kurudun
Elli dretnot karşına çıktı her biri dağdı
Gülleden yağmur, bombadan dolu üstüne yağdı
Yıllarca süren hep bu cehennem ateşlerine
Sendin dayanan göğsünle cihan serkeşlerine
Milyonca adüv hep dalga dalga çarptılar sana
Çarpan kırıldı imanla dolu yalçın kayana
Düşman sürüsü hep beklediler kapında senin
Kol, bacak, gövde gülleyle yağdı karışık
Sönmedi asla kalbinde yanan imanlı ışık
Anladı âda Türk’ün bu çelik göğsü delinmez
Yıkmadan gökten dünyayı asla senden geçilmez
Hüsran içinde döndüler makhûr kaldın yine sağ
Süngü ve kanla tarihe yazdın kahraman bir çağ
Kaldı Mehmetçik meşhedinde çift manalı eser
Bir hatırai tarih bıraktı tarihi beşer
Zorla Boğaz’dan saldırmak için geldiler Türk’e
Her saldırışta döndüler geri hep ürke ürke
Düşmanlar iki tarihte iki belli gün oldu
Kahiren geldi hasiren gitti sernigûn oldu
Yerden göğe dek bir tâk-ı zafer yükseldi senden,
Kalmadı hiç karşında eser düşman kümesinden;
Harp bitti kaldın sen yine kendi mehabetinle,
Dünyaca takdir edildin şahsî şehâmetinle;
Dehşetin etti yıllarca seni tecrit silâhtan,
Olmazdı sensiz ümit aman sulh u salâhtan;
Durdun on dört yıl pür-vakâr âlem ta barışınca,
Sayha-i hakla kükredin hep dünya karışınca;
Anladı dünya Türksüz olamaz hiç sulh u salâh,
Ancak seninle temin edilir sulh u müsellah;
Bir Lozan seni takdis ile hakkan tekrim etti,
Montrö sana hak verdi ahden tahkim etti;
Sen şimdi çelikten bir kale-i âhenin oldun;
Yazsalar sana bin zafername namına yetmez,
Bin yıl okunsa destanın bir parçası bitmez;
Vallahi değişmem zerre-i hâke üzerinden;
Afitap inse manzumesiyle âbiden olsa,
Bir harika ki durdukça dünya böylece kalsa,
Meşhedi pâkin tek mutaf olsa bir rûyizemin,
Türbedar olsa Hazreti Cibrili Emin;
Kadrince yine bir hürmet olmaz bu ulvî paye,
İndirse Huda sidre-i pâki yapsa da saye;
Sapına lâyık tebcil olamaz zat-ı ulyâna,
Borcunu ifa etmiş sayılmaz Allah ta sana…
Manastırlı Hasip Özyurt[1]
[1] Tan Gazetesi, 1 Ağustos 1936, s.11