Pazartesi , Eylül 9 2024

Fahrettin ALTAY

Yayına Hazırlayan: Ömer GÖN

Fahrettin Altay, 12 Ocak 1880 tarihinde Arnavutluk’un İşkodra kentinde dünyaya gelmiştir. Bazı kaynaklara göre İzmir doğumlu olarak gösterilen Fahrettin Altay vukuatlı nüfus kayıtları ve safahat cetveline bakıldığında İşkodra doğumlu olduğu tespit edilmiştir. Piyade Albay İzmirli İsmail Bey ve annesi Hayriye Hanım’ın büyük oğludur. Fahrettin Paşa’nın bir de Ali Fikri adında küçük erkek kardeşi vardır. Babasının asker kökenli olması nedeniyle öğrenim hayatı farklı şehirlerde geçmiştir. Babasının tayini üzerine Mardin’e gelen Fahrettin Altay ilkokul öğrenimine burada başlamıştır. Hayriye Hanım’ın dine bağlılığı sebebiyle annesinden dinî eğitimler almış ve ileride bu hususu şöyle anlatmıştır: “Annem çok sofu olduğu için Kuran ayetlerini ezberlemek, oruç tutmak ve namaz kılmak gibi dini veciberimde okulla başlamış.” ifadelerini kullanmıştır.  Babası İsmail Bey’in tayini Erzincan’a çıkması üzerine Erzincan Askeri Rüştiye’de aldığı üç yıllık eğitimini tamamlayıp daha sonrasında Erzurum’da Askeri İdadi’den mezun olmuştur. İstanbul Harp Okulu’na 1897 yılında başlayan Fahrettin Altay, 1900 yılında bu okuldan birincilikle mezun olacaktır. Daha sonrasında Harp Akademisi eğitimini 1902 yılında yüzbaşı rütbesiyle tamamlamayıp, askerî hayatına başlayacaktır. 1912 senesinde İşkodralı Tahir Paşa’nın kızı Mümine Hanım ile evlenen Fahrettin Altay, bu evlilikten Hayrunisa ve Tarık adında iki çocuğu bulunmaktadır. Askerlik görevine başlayan Fahrettin Altay, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti için askeri ve siyasi görevlerde vatanına en ön saflarda hizmet eden kişiler arasında yer alacaktır.

Fahrettin Altay, 1905 yılında Kolağası rütbesinde bulunurken 1908 yılına gelindiğinde Binbaşılığa yükselmiştir. İkinci Balkan Savaşı patlak verdiğinde Çatalca’da Aşiret Süvari Tugayı’nın komutanlığını yapan Fahrettin Altay, Edirne’de büyük bir zafer kazanarak Bulgar Ordusu’nun Edirne’den atılmasında önemli bir rol oynamıştır. Altay, I. Dünya Savaşı’nın başladığı sırada 20 Ekim 1914 tarihinde Esat Bülkat komutasında bulunan 3. Kolordu’da Kurmay Başkanlığı vazifesine atanmıştır. Çanakkale Cephesi’nde 25 Nisan 1915 tarihinde başlayan kara muharebeleri sırasında Kurmay Başkanlığı görevini üstlenen Altay, düşmanın karaya çıkışını şöyle anlatmıştır:

“Gelibolu’da konakladığımız evde kumandanla odalarımız karşı karşıya idi. 25 Nisan gecesi sabaha karşı kapıma vuran komutan:

-Reis Bey, çıkarma başladı. Geliniz.

-Hayırlı olsun, hemen geliyorum.

Alelacele giyinip, odamdan fırlayıp kumandanın yanına gittim. Tümen komutanı telefonla haber vermiş, Seddülbahir ile Arıburnu’nda düşman sabaha karşı karaya çıkmaya başlamış. Savaş oluyormuş.”

25 Nisan gününün ertesi günü 19. Tümen karargâhına hareket eden Fahrettin Altay, 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal ile Kurmay Başkanı İzzettin’e (Çalışlar) ihtiyaçlarını sormuştur. Bu esnada Mustafa Kemal ile Fahrettin Altay arasında tarihi konuşma gerçekleşmiştir.

Fahrettin Altay; “Karargâhınız hep burada mı kalacaktır? Burasının ismi nedir?” diye Mustafa Kemal’e sormuştur. Mustafa Kemal’in cevabı; “Evet burada kalacağız. Ama, sel yarıntılarının ismi mi olur…”. (Bulunan bölgenin bir sel yarıntısı içerisinde olması sebebiyle) Fahrettin Altay ise buna karşılık olarak “Olur, olur… Mesela Kemalyeri olur.” diyerek cevap vermiştir. Fahrettin Altay, bölgeden ayrıldıktan sonra Esat Bülkat’a önerisini sunmuş ve alınan onay sonrasında karargâhın ismi, “Kemalyeri” olarak belirlenmiştir.

Fahrettin Altay Paşa, Çanakkale Muharebeleri’nin kazanılmasıyla birlikte Kılıçlı Altın Liyakat ve Gümüş İmtiyaz savaş madalyalarına layık görülmüştür. 28 Eylül 1915 tarihinde Harbiye Nezareti Müsteşar Yardımcılığı’na atanmış, 14 Aralık 1915 tarihinde Albay rütbesine yükselmiştir. Çanakkale Cephesi’nden sonra kısa süreliğine 26. Tümen Komutanı olarak Romanya’da İbrail’de Ruslara karşı olan mücadeleye katılmıştır. Ancak bölgeye gittiğinde İbrail Cephesi’nde mücadeleler durma noktasına gelmiştir. Bu sebeple burada kısa bir süre kalan Fahrettin Altay, buradan Filistin Cephesi’ne hareket etmiştir. Filistin Cephesi’nin kaybedilmesinden sonra ilk olarak Adana’da 12. Kolordu Komutanlığına tayin edilmiştir. Mütareke dönemince burada bulunan Fahrettin Altay daha sonra 12. Kolordu Komutanlığı karargâhını Konya’ya taşımıştır. 

Başkumandan Vekili Enver Paşa, 3.Kolordu Komutanı Esat Paşa, İsmet (İnönü) Bey, Ohrili Kemal, Fahrettin Altay Bir Teftiş Sırasında Aynı Karede

Milli Mücadele döneminde ise Gediz Taarruzu ve II. İnönü Muharebeleri esnasında Güney Cephesi Komutanlığı’na bağlı olarak görev yapmıştır. Sakarya Meydan Muharebesi’nde 5. Süvari Grup komutanı iken gösterdiği üstün başarılardan dolayı 1921 yılında Mirliva rütbesine terfi edildiği Mustafa Kemal, İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak imzası ile kendisine bildirilmiştir. Ulusal harekete dâhil olmak hususunda tereddütler yaşayan Fahrettin Altay çevresinde bulunan ulusal kurtuluş mücadelesini destekleyen isimlerle yakın ilişkiler içerisindeydi. İstanbul’un fiili işgalinden sonra İstanbul Hükümeti ile bağını koparmak istememiş ve bunun sonucunda Refet (Bele) Bey’in isteği üzerine Konya’ya dönmüştür. Buradan Ankara’ya giden ve Mustafa Kemal ile görüşmelerde bulunan ve bu görüşmelerinin sonucunda tereddütleri ortadan kalkan Fahrettin Altay, ulusal harekete katılmıştır. İstiklal Savaşı’nda komuta ettiği ve Yunan mevziilerini cephe arkasına sızma taktikleriyle bozguna uğratan Fahrettin Altay Paşa İzmir’de Süvari Kolordu Komutanı olarak görev yapmıştır.

Fahrettin Altay, I. TBMM’ de Mersin Milletvekilliği vazifesinde yer almıştır. İki gruba ayrılan mecliste hiçbir gruba dâhil olmamış ve mecliste bağımsızlar olarak adlandırılan tarafta vazifesini ve aynı zamanda Mustafa Kemal Paşa’nın isteği üzerine aynı zamanda askerlik görevini de birlikte sürdürmüştür.

Takvimler 1924 yılını gösterdiğinde on yıl boyunca başında kalacağı 2. Ordu Müfettişliğine atanmıştır. 1924 yılında Mustafa Kemal Paşa’nın İzmir gezisine eşlik edecek ve hem askerlik hem milletvekillik görevini bir arada yürütmesi zor hale gelince, Mustafa Kemal Paşa’nın isteği üzerine meclisten ayrılarak ordudaki görevine devam etmiştir. Orgeneral rütbesini 1926 yılında alan Fahrettin Altay Paşa, Mareşal Fevzi Çakmak Paşa’nın rahatsızlanarak tedavi olmak üzere Avrupa’ya gitmesi üzerine Genel Kurmay Başkanlığı vekâletinde bulunmuştur. 1930 yılında Menemen olayları ardından Menemen, Manisa ve Balıkesir’de sıkıyönetim sırasında sıkıyönetim komutanlığı görevinde bulunmuştur. 1933 senesinde 1.Ordu Komutanlığı’na atanmıştır. 1938 senesinde Atatürk için tertip edilen cenaze töreninde komutan görevinde bulunmuştur.

Fahrettin Altay Paşa, Yüksek Askeri Şura üyeliği esnasında 1945 yılında yaş haddinden dolayı emekliliğe ayrılmıştır. 48 sene 4 ay 12 gün aktif askerlik hizmetinden sonra 1946-50 seneleri arasında Cumhuriyet Halk Partisi Burdur Milletvekilliği vazifesinde bulunmuştur. 25 Ekim 1974 tarihinde, İstanbul Emirgan’daki evinde kalp yetmezliğinden dolayı uykudayken hayata gözlerini yummuştur. Öncesinde Aşiyan Mezarlığı’na defnedilmiş daha sonrasında ise ebedi istirahatgahı olan Ankara Devlet Mezarlığı’na 1988 senesinde nakledilmiştir.

Kolordu Kurmay Başkanı Fahrettin Bey (Altay) Siperde

FAHRETTİN PAŞA’NIN ‘’ALTAY’’ SOYADINI ALMASI

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile İzmir ziyareti sırasında Altay Futbol Takımı ile İngiliz Donanması’na ait bir takım, Alsancak’ta futbol karşılaşmasına çıkmıştır. Altay Futbol Takımı, rakip takımı mağlup etmesi üzerine Mustafa Kemal, bu olay karşısında çok duygulanır ve maç sonrasında Altay takımına tebrik ve takdirlerini iletmiştir. İlerleyen zamanda Fahrettin Paşa 1935 yılında İran Tebriz’de bulunduğu sırada mecliste soyadı kanunu kabul edilmiştir. Mustafa Kemal’in “Atatürk” soyadı alması üzerine bir tebrik telgrafı gönderen Fahrettin Paşa, ertesi gün Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten bir cevap telgrafı alır ve telgrafta; “Sayın Fahrettin Altay Paşa, ben de seni tebrik eder. Altay gibi şanlı ve şerefli günler dilerim.” der. Beraber izledikleri maçın hatırasına ithafen Fahrettin Paşa, “Altay” soyadını almıştır. Bu hatırasını 1966 senesinde Altay Spor Kulübüne yaptığı ziyaret sırasında bizzat anlatmıştır.

KATILDIĞI SAVAŞLAR

  • Balkan Harbi
  • I. Dünya Savaşı
  • İstiklal Savaşı

MADALYALARI VE TAKDİRNAMELERİ

  • Alman İkinci Dereceden Krom Nişanı
  • Bronz ve Demir Salip Nişanı
  • Muharebe Gümüş İmtiyaz Madalyası
  • Avusturya Liyakat-ı Askeriye Nişanı
  • Kılıçlı Altın Liyakat Madalyası
  • Muharebatı Liyakat Madalyası
  • Afganistan Nişanı
  • Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Kırmızı-Yeşil şeritli İstiklal Madalyası ve Takdirname ile ödüllendirilmiştir.

FAHRETTİN ALTAY PAŞA’NIN ESERLERİ

  • İslam Dini
  • Türkiye İstiklal Muharebatında Süvari Kolordusu’nun Harekatı
  • 10 Yıl Savaşı ve Sonrası 1912-1922
  • İstiklal Harbimizde Süvari Kolordusu
  • İzmir Faciasının Muhakemesi, Belleten, Sayı: 89,195

KAYNAKÇA
ALTAY, Fahrettin. 10 Yıl Savaş ve Sonrası 1912-1922, Eylem Yayınları, Ankara, 2008.

İĞDEMİR, Uluğ. Ölümünün Birinci Yıldönümünde Orgeneral Fahrettin Altay’ı Anıyoruz’, Belleten, S:153-156, Ankara, 1975

SORGUN, Taylan, İmparatorluktan Cumhuriyete (Fahrettin Altay Paşa Anlatıyor), Bilge Karınca Yayınları, İstanbul, 2003
OKUKLU, Mustafa. Fahrettin Altay. Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri Ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, İzmir, 2009

T.C. Genelkurmay Başkanlığı Yayınları. Türk İstiklal Harbi’ne Katılan Tümen Ve Daha Üst Kademelerdeki Komutanların Biyografileri, Ankara, 2010

Ayrıca Kontrol Et

ÇANAKKALE MERKEZ HASTANESİ’NİN BOMBALANMASI

Yayına Hazırlayan: Ömer GÖN Her savaşta olduğu gibi cephede bir tarafın öldürmeye çalışması ve cephe …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.