25 Nisan 1915 tarihinde Çanakkale Kara Muharebeleri’nin başlamasıyla birlikte 5’inci Ordu Komutanlığı çıkarmanın ana hedef olarak yöneldiği Seddülbahir ve Arıburnu hattında yeniden tertiplenmeyi sağlamak üzere kuvvet kaydırmaya başlamıştı. Bir yandan da kıyıya tutunmaya çalışan çıkarma kuvvetlerine karşı taarruzlar düzenleyerek kıyıdan sökmeye çalışıyordu. Bu amaçla Anadolu Yakası’nda konuşlu bulunan 33’üncü Alay da 19’uncu Tümen emrine girmek için Arıburnu bölgesine hareket emri almıştı.
Kalvert Çiftliği civarında Pınarbaşı’nda bulunan 33’üncü Alay, 26 Nisan 1915 tarihinde saat 04.40’da sevk emri almıştır. Bu emir ile Alay, büyük ağırlıkları daha sonra sevk edilmek üzere hızla hazırlıklara başlamıştır. Emir doğrultusunda Alay, derhal toplanarak sabaha karşı saat 05.10 ‘da yürüyüşe geçmiş, 16.00’da Çanakkale’ye varmış ve durumu 3’üncü Kolordu Kumandalığı’na telgrafla bildirilmiştir.
Saat 17.00’da Birinci Tabur arabalı vapura bindirilerek Kilya İskelesi’ne doğru harekete geçmiştir. Saat 18.00’da Alay Kumandanı Kâ-im-makâm Şevki Bey’in de içinde bulunduğu İkinci Tabur bindirilmeye başlanmış ve saat 19.00’da bu işlem tamamlanmıştır. Bu sırada sevkiyatın aldığı telgraf üzerine Üçüncü Tabur’un arabalı vapura bindirilmesi kesintiye uğramıştır. İstihbarata göre bu kesinti Barbaros’un bombardıman etmesi sebebiyle gerçekleşmiştir. Nihayet saat 22.30’da Üçüncü Tabur da Kilya İskelesi’ne çıkarılmıştır. Muharebe ağırlıklarının da gelmesi üzerine 3’üncü Kolordu’dan gelen emirle alayın Bigalı civarında Maltepe’ye doğru hareket etmesi ve Bigalı’da 19’uncu Tümen Kumandanlığı’na müracaat ederek kolorduya da malumat verilmesi tebliğ edilmiştir. Ağırlıklarını dahi beklemeyerek harekete geçmiş olan Alay, gece yarısı kılavuz eşliğinde Maltepe’ye gelmiş ve Alay Kumandanı ile Alay Yaveri, 19’uncu Tümen Kumandanlığı’na malumat vermek için Bigalı’ya gitmiştir. Fakat 19’uncu Tümen Kumandanı’nın Kocadere’de bulunduğu bilgisi alınınca, Bigalı’dan kılavuz tedarik edilerek Kocadere’ye doğru yola çıkılmış ve saat 04.30’da Kocadere batısındaki Palamutluk’a varılmıştır. 19’uncu Tümen Kumandanı Mustafa Kemal Bey ile burada görüşülmüş ve Arıburnu’ndaki kuvvetin 27 Nisan 1915 tarihinde saat 05.00’da taarruz edeceği hakkındaki emir, 33’üncü Alay’ın bölgeye varışı sebebiyle saat 04.45’de alınmıştır. Alınan emre göre 33’üncü Alay Palamutluk’ta genel ihtiyatı teşkil edecektir. (Bu sırada muharebe ağırlığı taburlara katılmıştır.)
33’üncü Alay Kumandanı Kemalyeri’nde bulunan kumandanın nezdine girmiştir ve saat 10.30’a kadar burada kalmıştır. 10.30’da Kırmızısırt’da bulunan düşmanlardan bazıları geriye doğru gitmeye başlamış ve ara sıra beyaz flamalar göstermiş ve böylece düşmanın teslim olacağı anlaşılmıştır. Bu olay için 33’üncü Alay’dan bir bölüğün Topçular Sırtı’dan kısa sürede hareket etmesi istenmiştir. Alay yaveri ile birlikte 3’üncü Tabur’dan 9’uncu Bölüğün Alay Kumandanı Yüzbaşı Safvet Efendi hareket etmiştir. Fakat Alay Yaveri Remzi Efendi 29 Nisan 1915 günü şehit olmuş ve bu sebepten dolayı bazı emirler meçhul kalmıştır.
29 Nisan 1915 tarihinde 05.30’da askeri birlikleri dolaşmak üzere hareket etmiş olan 33’üncü Alay Kumandanı Kâ-im-makâm Şevkî Bey, Karayörük Deresi’nde yaralı düşen bir askeri bölgeden kaldırmak için yaralının yanına doğru gittiği sırada göğsüne isabet eden bir düşman piyâde mermisi ile şehit olmuştur. Şevki Bey, Eceabat civarından “Çamburnu Şehitliği’nin üzerine” gömülmüştür.
Bu haber üzerine 33’üncü Alay 2’inci Tabur Kumandanı Binbaşı Rüşdü Bey alayda kıdemli bulunmamasından dolayı 19’uncu Fırka Kumandanlığı’ndan gelen emir ile Alay Kumandanı olmuştur. Bu sebeple 2’inci Tabur Kumandanı, 5’inci Bölük Kumandanı Yüzbaşı Şerif olmuştur. (Bu sırada alay karargâhı Kırmızısırt kuzeyindeki Siperli Tepe civarındaydı.)
27 Nisan’dan itibaren her askeri birlik işgal etmiş olduğu hattı tahkimatla meşgul olmuştur. Fakat 30 Nisan saat 10.00’da düşmanın Kanlısırt bölgesinin sol cenahına karşı hareket halinde olduğu saptanılmış ve gözetlemeye çıkan 33’üncü Alay 1’inci Tabur Kumandanı Binbaşı Faik Bey alnına isabet eden bir piyade mermisiyle şehit olmuştur. Bu demir kalpli kıymetli tabur komutanı da “Çamburnu Şehitliği üzerine” defnedilmiştir. Bu şahadet haberi üzerine Siperli Tepe’de bulunan Alay Kumandanlığı Vekâletine Yüzbaşı Şekib Efendi getirilmiştir.
27 Nisan günü Siperli Tepe kuzeyindeki mıntıkaya 14’üncü Alay ve 27’inci Alay gelmiştir. 27’inci Alay’ın tertip edilmiş taburları, 33’üncü Alay’ın sağ cenahındaki mıntıkaya girmiştir. 33’üncü Alay 2’nci Tabur da sol cenah mıntıkasına bağlanmış ve Sağ Cenah Kumandanı Kaymakam Şefik Bey, Sol Cenah Kumandanlığı’na nakil ettirilmiştir.
Yaklaşık bir hafta boyunca yapılan tahkimatlara rağmen karşılıklı mevzilerdeki durum korunmuştur. Aktif hareket edilmezse bir sonuca ulaşılamayacağı ve geçen zamanın düşmanın yararına olacağı düşüncesiyle 1 Mayıs 1915 tarihinde saat 05.00’da icra olunmak üzere yeni bir taarruz emri alınmıştır. Bu emir üzerine 33’üncü Alay, vakit darlığı sebebiyle sol cenahta bulunan Birinci ve Üçüncü Taburlar, tamamen cepheye yayılmış olmalarından dolayı, kendi bulunduğu istikamette saat 05.00’da taarruza katılacak ve yalnız Siperli Tepe’de bulunan İkinci Tabur’un terk edeceği bir bölükle istihkâm takımının şimdilik ihtiyat olarak Siperli Tepe güneyinde bulunacak ve bu tabur diğer taburlarla beraber hareket edecek, irtibat ise sağda bulunan İkinci Tabur ile sağlanacaktır. Alay karargâhının da Siperli Tepe de bulunacağı hakkında muharebe ve taarruz emri tebliğ olundu. Saat 05.00’da her askeri birlik kendi hedefine şiddetli piyade ateşi açmıştır ve bir müddet sonra taburlar taarruza geçmeye başlamıştır.
Siperli Tepe’de bulunan İkinci Tabur’un önündeki arazide açıklık bulunmamasından dolayı Birinci ve Üçüncü Bölük, siperlerinden 15-20 metre ileride 20-30 nefer şehit ve yaralılar kalmış olmasına rağmen subaylar ve askerler gayretini kırmayarak ilerlemiştir. Kısım kısım geçilen bu arazide İkinci Tabur cephesinde 150, Birinci ve İkinci Tabur cephelerinde 80 metreye yakın bir arazi kazanılmıştır. Bu sürede düşman ile aramızda 150 metre kalması sebebiyle askeri birlikler, bulunduğu yerde siper kazmadan barınma imkânı bulamamışlardır. Bu sırada biraz daha ilerlemek isteyen Birinci ve İkinci Tabur bölüklerinden birer kısım Kanlısırt’ın doğusundaki dereden istifade ederek 20-30 metrelik bir arazi daha kazanmışlardır. Fakat Kanlısırt’ta bulunan düşman mitralyözünün ateşiyle çoğu şehit olmuştur. Hüsnü Hakkı Bey ve 1’inci Tabur Yaveri Vanlı Hayreddin Efendi de burada şehit düşmüşlerdir. Kanlısırt’ın kuzeyinde bulunan bu siperler daha sonra “Şehitler Siperi” namıyla anılmıştır.
4 Mayıs gününden itibaren 21’inci Alay Kumandan Muâvinliği’nden Binbaşı Vahîd Bey (19’uncu Alay Kumandanı Kâ-i makâmı iken) 33’üncü Alay Kumandanı olarak tayin olunmuştur.
Binbaşı Vahid Bey’in aktardığına göre 33’üncü Alay 27 Nisan ve 1 Mayıs muharebelerinde subayların üçte ikisi ve askerlerin yarısının şehit olması ve bazı bölüklerin tamamen subaysız kalması dolayısıyla alayı düzene sokmak gerektiğini düşünmüştür. Fakat üç taburunda birinci hatta bulunması bu düzeni imkânsız kılıyordu. Bu sebeple kendisi durum hakkında Arıburnu Kuvvetleri Sol Cenah Kumandanlığı’na müracaat etmiştir. Buna göre alayın işgal ettiği sahadan bir kısmı 125’inci Alay askeri birliğine teslim edilmiştir. Bu suretle bir tabur geri çekilmiştir. Ancak asker mevcudu üç tabur halinde durum için yetersiz olması ve sadece bu üç taburda mülazım rütbesiyle iki zabit bulunması ve her bölüğe bölük kumandanı olarak bir zabit tayin edilebileceği durumundan dolayı Üçüncü Tabur, bölük halinde misafir olarak diğer iki tabura eklenmiştir ve 33’üncü Alay 10 Mayıs 1915 tarihine kadar iki tabur halinde kalmıştır.
10 Mayıs 1915 ve 13 Mayıs 1915 tarihlerinde alaya yetecek sayıda asker gönderilmiş, tabur yaverleri ve iaşe subayları dahi bölüklere verilmek suretiyle üç tabur yeniden nizama girmiştir. Böylece alayda mevcut olan 15 subay, tabur ve bölüklere tayin edilmiştir. Alay 17 Mayıs 1915 akşamı Kuzey Grup Sol Cenahı teşkil eden 16’ıncı Fırka’ya katılmıştır. 18 Mayıs gecesi icra edilen hücuma 16’ıncı Fırka ile alayın katılması emir olunmuş, ikinci bir emirle işgal ettiği Kanlısırt bölgeleri 2’inci Fırka birliklerine teslim ederek arz olunduğu gibi Kolordu ihtiyatını teşkil etmek üzere Mersin Deresi’ne çekilmiştir.
33’üncü
Alay gerek 27 Nisan gerek 1 Mayıs tarihinde meydana gelen iki taarruzda birçok
kıymetli subay ve askerini kaybetmiştir. Birinci Tabur’da bir Yüzbaşı iki Mülazım,
İkinci Tabur’da üç Yüzbaşı dört Mülazım, Üçüncü Tabur’da bir Mülazımı Evvel ve
bir de Mülazım-ı Sani, askerlerden ise 3.000 muharip ile taarruza katılmış
fakat subayların üçte ikisi, askerlerin yarısı kaybedilmiştir.[1] Verilen kayıplara rağmen
muharebe azmini kaybetmemeye çalışarak “ölünceye kadarki süreçte yerlerini
başka kuvvet ve komutanların alabileceği” bilinciyle vatan savunmasındaki
rollerini hakkıyla yerine getirmişlerdir.
[1] 33’üncü Alay Harp Raporu.
105. şehadet yıldönümünde anılmalarına vesile olan bu güzel makale için Nevim hanım ve sitenize çok teşekkür ediyorum..
Büyükdedemiz ”Dayanıklı ve serinkanlı ,demir kalpli kıymetli komutan ”Ali faik bey ve kendisinden 5 gün önce yine Arıburnunda şehid olan kardeşi Tğmn.Mehmet Fevzi adına sizlere şükranlarımızı sunarken ,tek gençlikleri ve tek yaşamlarını bizler için tereddütsüzce feda eden şehidlerimize Allahtan Rahmet diliyorum…