105 yıl önce 3 Haziran 1915’te Çanakkale’de yaşadıkları hayal kırıklıklarından kurtulmak isteyen İtilaf Devletleri’nin yeni arayışlar içerisinde planlar yaptığı bilinmektedir. II. Kirte Muharebesi’nde aldıkları yenilgiye karşılık; 19 Mayıs taarruzunda Arıburnu’nda Türk kuvvetlerinin uğradığı büyük kayıplar İngiliz ve Fransız komuta takımına cesaret vermiştir.
General Sir Ian Hamilton’un yeni bir saldırı düşüncesine destek veren Lord Kitchener, General Hunter-Weston ve Fransız General Gouraud’un önerilerini de dinleyerek yapılacak yeni saldırı için yeşil ışık yakmış; Hamilton ile Lord Kitchener arasındaki telgraf trafiği yoğunlaşmıştır. 3 Haziran’da Lord Kitchener, gerekli takviyeler yollandığında Çanakkale Seferi’nin başarıya ulaşma olasılığını merak etmiş; Ian Hamilton bu telgrafa cevaben: “Yarın genel taarruz yaptıracağım. Cevabımı bu harekâtın sonucuna göre vermem uygun olacaktır” ifadelerini kullanmıştır. Nitekim, III. Kirte Muharebesi (4-6 Haziran 1915) olarak tarihe geçecek mücadelenin fitili karamsarlık içinde ancak başarıya aç duygularla yakılmıştır.
Yaşanan gelişmeler karşısında Türk ordusunun Seddülbahir’deki genel durumuna bakıldığında; 9’uncu Tümen ile 12’inci Tümen’in Kirte-Seddülbahir yolunun her iki tarafına tertiplendiği, 19’uncu ve 20’nci Alaylar’dan kurulu 7’nci Tümen’in Ali Bey Çiftliği kuzeyinde olduğu ve muharebe merkezinin ise Tenkerdere’de Salim Bey Çiftliği’nde bulunduğu görülmektedir. İtilaf Devletleri bu savunma karşısına ise I. ve II. Kirte Muharebeleri’nin aksine bu kez hedeflerini ele geçirmek için harekât planlarını günlere yaydıkları görülmüş; yapılan planın 25 Nisan amfibi harekâtı planından sonra en iyi plan olduğuyla övünülmüştür. İtilaf birlikleri incelendiğinde ise 5 Tümen ve 1 Tugay’dan oluştuğu; 29’uncu İngiliz Tümeni’nin Batı’da, 42’inci İngiliz Tümeni ile 29’uncu Hint Tugayı’nın Seddülbahir yolu arasında, Kraliyet Deniz Tümeni’nin Alçıtepe Köyü-Seddülbahir Yolu-Yüzbaşı Şevki Sırtı’nın batısında, 1’inci ve 2’nci Fransız Müstemleke Tümenleri’nin de Yüzbaşı Şevki Sırtı’nın batı yamacı ile Kerevizdere’nin boğaza döküldüğü mevkide konuşlandığı belirtilmiştir.
III. Kirte Muharebesi 4 Haziran 1915 tarihinde saat 08.00’de Birleşik Filo’nun yıkıcı top ateşiyle başlamıştır. Aralıksız dört saat süren bu atışlar sonrası Türk hatlarında büyük zararlar yaşanmış; saat 12.00’den sonra ise İngiliz ve Fransız piyadelerinin taarruzları Türk hatlarını tahribata uğratmıştır. Türk kuvvetleri direnç göstermekte zorluk yaşamışlar ve hatlarına yapılan ilk taarruz da 1 kilometrelik bölümü kaybetmişlerdir. İkinci hatta da İngilizlerin ilerleme kaydettiği görülmüştür. Kayıplarını gidermek için harekete geçen Türk kuvvetleri, karşı taarruz yaparak kaybedilen bölümlerin bir kısmını tekrar ele geçirmişler; İngilizler ise verdikleri kayıplar düşünüldüğünde oldukça az bir bantta ilerleyebilmişlerdir. İlk gün her iki taraf içinde ağır zayiatlar vererek kapanırken; Fransızlar doğu kanadında umdukları ilerleyişi gerçekleştirememiştir.
İtilaf Devletleri ilk gün yaşadıkları hayal kırıklığı ile ikinci güne başlamıştır. İkinci gün yaşanan mücadeleler küçük çaplı olmuş ve daha çok cephe hatlarının düzeltilmesi işleriyle ilgilenilmiştir. Ancak, Türk kuvvetleri için üçüncü günün şafağı yeni bir kahramanlık hikayesine dönüşecektir. 9’uncu ve 12’nci Tümenlerin 6 Haziran 1915 saat 03.30’da başlatacağı süngü hücumu ile İngiliz ve Fransız birlikleri etkisiz hale getirilecektir. Plan baskın şeklinde tertiplemiş; harekât buna uygun yapılmıştır. Taarruz esnasında tüfeklere takılan süngüler ile düşman siperlerine sızılmış ve neticeye ulaşılmıştır. Bu bağlamda İtilaf Devletleri’ne karşı gerçekleştirilen Türk süngü hücumu ile İngiliz kuvvetleri geri püskürtülürken; Fransızlar güney bölgesinde ilerledikleri son hatta varmışlardır. Türk hatlarındaki kırılma engellenmiş ve III. Kirte Muharebesi İtilaf Devletleri açısından yenilgi; Türk ordusu açısından ise çok değerli bir zafer olarak kayıtlara geçmiştir. Zira, Alçıtepe kurtulmuştur.
Yazılan bu kahramanlığın gelecek kuşaklar tarafından hatırlanması ve idrak edilmesi için ise bir anıt muharebe meydanının yakınında bulunmaktadır. Anıtın yeri İtilaf Devletleri kuvvetlerinin geldiği son nokta da yer almasa da mevzilerin yakında olduğu bilinmektedir. Bu anlamda İtilaf Devletleri’nin ulaştığı ve son noktaya bıraktıkları “Son Postal İzi” için “Son Ok Anıtı” Türk kahramanlığını simgelemektedir.
Ek-1
Ek-2
Ek-3
Kaynakça
Genelkurmay Başkanlığı Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale Cephesi (04 Haziran 1915-09 Ocak 1916), V. Cilt, III. Kitap, Genelkurmay Basımevi, Ankara, 2012.
Bursalı Mehmed Nihad, Büyük Harpte Çanakkale Seferi, Yay. Haz. Murat Karataş, Türk Şehitlikleri İmar Vakfı, İstanbul, 2012.
C.F. Aspinall-Oglander, Büyük Harbin Tarihi Çanakkale Gelibolu Askeri Harekâtı, Yay. Haz. Metin Martı, İstanbul, 2005.
Liman von Sanders, Türkiye’de Beş Yıl, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2011.