21-22 Haziran 1915 tarihinde yapılan 83 Rakımlı Tepe Muharebeleri sonucunda Güney Grubu Komutanlığı bölgesinde çeşitli değişimler meydana gelmiştir. 83 Rakımlı tepe de ağır kayıplara uğrayan 2’nci Piyade Tümeni ihtiyata çekilmiş, Güney Grubu bölgesi 11’inci, 7’nci ve 12’nci Tümenlerden oluşturulmuştur. Bu tümenler batıdan doğuya doğru sağ, orta ve sol kanat şeklinde konuşlanmıştır. 11’inci Tümen, karargâhıyla 143 Rakımlı tepeye yerleşmiş ve Zığındere bölgesinin savunmasında görevlendirilmiştir.
Türk tarafında hazırlıklar bu şekilde cereyan ederken, müttefik güçleri de 21 Haziran’daki saldırıyı pekiştirmek adına yeni bir taarruz yapma hazırlığına girişmiştir. General Hamilton, bu saldırı için yoğun bir şekilde Fransız topçusuna ihtiyaç duymuş, fakat Fransızlar 27 Haziran’dan önce yardım sağlayamayacağını bildirmiştir. Bunun üzerine taarruz 28 Haziran olarak belirlenmiştir.
Zığındere taarruzundan sorumlu olan İngiliz General Hunter Weston, taarruzun sadece Zığındere sırtı üzerinden değil, Keçideresi’nin Zığındere’ye kavuşma noktası boyunca da ilerlemesini sağlamak için 650 m kadar uzunluktaki mevziileri de içermesini önermiş ve General Hamilton tarafından kabul edilmiştir.
Hunter Weston planı gereğince İngiliz topçusu, 25 Haziran’dan itibaren Zığındere sırtlarındaki Türk mevziileri üzerinde yoğun ateşe başlamıştır. 28 Haziran’a kadar aralıklı ve yoğun bir şekilde devam eden topçu ateşlerinden sonra, Türk savunma mevziilerinin, tel örgüleri, telefon hatları kopmuş ve haberleşme olanağı kalmamıştır. Nihayet 28 Haziran günü saat 11.00’de İngiliz tümenleri, 11’inci Tümen’in bütün cephesine saldırmaya başlamıştır. Taarruza katılmış olan 87’nci İngiliz ve Hint Tugayları Zığındere ile deniz arasından, 156’ncı Tugay ise Zığındere doğusundan ilerlemiş, 86’ncı ve 88’inci Tugaylar da bunları takip etmiş, gemi ve topçu ateşlerinin destekleri sayesinde Türk mevziileri tamamıyla ele geçirilmiştir. Sol tarafta ise Hint Tugayı, Türk mevziilerini kuşatmaya çalışmış fakat 11’inci Tümen’den gönderilen kuvvetler nedeniyle durdurulmuştur. Zığındere doğusundan ilerleyen 156’ncı Tugay’ın taarruzu ve sol kanattan ilerleyen İngilizler’in 7’nci ve 12’inci Tümenlere taarruzları da başarı gösterememiştir. Fakat 28 Haziran’da İngiliz birlikleri asıl kuvvetleri ile 11’nci Tümen’in sağ kanadına yaptığı taarruz büyük endişe uyandırmış, Güney Grup Komutanı Weber Paşa Alçıtepe’ye kadar geri çekilmeyi bile düşünmüştür. İngiliz birlikleri yarımadaya ayak bastıklarından beri en büyük başarısını bu bölgede göstermiştir.
28 Haziran’daki bu taarruzdan sonra Güney Bölge Komutanlığı bölgede düzenlemeler yapmaya karar vermiştir. Güney Grup Komutanı Weber Paşa ve 5’inci Ordu Komutanı Liman von Sanders’in isteği ile 2’nci Kolordu Komutanı Mirliva Faik Paşa Güney Grup Komutanlığı emrine verilmiştir. Bölgeye yeni gelen Faik Paşa’nın deneyimi, bilgisi ve ataklığından yararlanılmak istenmiştir. Bu amaçla Faik Paşa’ya, Güney Grubu’nun sağ ve orta bölgelerinde savunma düzeninde bulunan 2’nci ve 7’nci Tümenlere komuta etme yetkisi verilmiştir. Göreve başlayan Faik Paşa, dikkatini Güney Grubu’nun sağ tarafına yoğunlaştırmıştır. Buradaki tehlikeli durumu düzeltmek üzere 29/30 Haziran gecesi 124’üncü Alay ile Zığındere’nin iki tarafından İngiliz cephesine taarruz yapmaya karar vermiştir.
Taarruz, topçu desteği ile birlikte saat 22.00’de başlamış fakat İngilizlerin yoğun topçu ateşi karşısında başarı gösterememiştir. Tasarlanan taarruzun beklenen etkiyi gösterememesi üzerine yeni bir baskın şeklinde taarruz planlanmıştır. Bu taarruz saat 21.00’de 124’üncü Alay ve 17’nci Mürettep Alayı tarafından başlatılmış, burada da beklenen etki gösterilememiştir. 30 Haziran’da sağ kanatta bu gelişmeler baş gösterirken, sol kanattan da Fransız ve İngiliz birlikleri 12’nci Tümen cephesine şiddetli topçu ateşi ile saldırmış, süngü hücumları ve güçlü direniş ile geri püskürtülmüştür. Sağ kanatta devam eden taarruz, birliklerin yorgun olması nedeni ile 2 Temmuz’a ertelenmiştir. 70’inci Alay 3’üncü Tabur’unun da katılımıyla gerçekleştirilen taarruz bütün çabalara rağmen beklenen başarıyı gösterememiştir. Bunun nedenleri ise arazinin bilinmemesi ve açık olması, şarapnel, makineli tüfek, topçu ateşlerinin askerleri yok etmesi olarak gösterilmiştir. 2 Temmuz’daki başarısızlıktan sonra Liman von Sanders, 2’nci Ordu Komutanı Faik Paşa’nın görevine son vermiştir. 5’inci Ordu Komutanı Liman von Sanders, Seddülbahir cephesindeki bu olumsuz durumu ortadan kaldırmak için yeni düzenlemeler yapmaya karar vermiştir. Bu amaçla Kuzey Grubu ihtiyatındaki 5’inci Tümen ile Asya Grubu’ndaki 3’üncü Tümen’in bir kısmı yarımadaya geçirilmiş ve Asya Grubu Komutanı Mehmet Ali Paşa komutasında yeni bir taarruz tasarlanmıştır. Bölgeye hareket eden birliklerin uzun yürüyüşler yapması ve yorgun düşmesi nedeni ile taarruzun 5 Temmuz’da yapılmasına karar verilmiştir. Buna göre taarruz 3’üncü Tümen’in altı taburla Zığındere’nin batısından, 5’inci Tümen’in dört taburla Zığındere’nin doğusundan hareketle baskın şeklinde yapılması planlanmıştır.
Türk birliklerinin taarruz hazırlığı İngiliz birlikleri tarafından fark edilmiş ve taarruzdan yarım saat önce yoğun bir topçu ateşine başlanmıştır. Buna karşın Türk birlikleri saat 03.45’te ateş açmadan süngü takarak taarruza başlamıştır.
3’üncü Tümen’in Sağ Kanat Taarruz Grubu’nu oluşturan 39’uncu Alay birlikleri, saat 05.30’a kadar İngilizler’in ön siperlerini ele geçirmeyi başarmıştır. Diğer taraftan 3’üncü Tümen’in sol kanadını oluşturan 31’inci Alay birlikleri İngilizler’in elindeki siperlerden bir kısmını geri almayı başarmıştır. Fakat 32’inci Alay’ın yaptığı taarruz ağır zayiata uğramış ve durmuştur. Bu sırada Türk birlikleri zayıflamaya başlamış ve takviye birlik istenmiştir. Kolordudan gönderilen takviye birlikleri, İngilizler’in yoğun ateşleri altında yok olmuştur. 3’üncü Tümen Komutanı Alman Albay Nicolai, cephedeki durumun aleyhimize geliştiğini görmüş ve kolordudan yardım istemiştir. Fakat 1’inci Kolordu Komutanı Mehmet Ali Paşa, eldeki takviyeler ile taarruzun devam etmesini emretmiştir. Bu emir üzerine 3’üncü Tümen taarruzunu sürdürmüş fakat İngilizler’in yoğun ateşleri karşısında yine başarı gösterememiştir.
3’üncü Tümen ile birlikte saat 03.45’te taarruza başlamış olan 5’inci Tümen, İngiliz ateşleri karşısında mevziilere girmeyi başarmış olsa da çok kayıp vermiştir. İngiliz karşı taarruzunda ise mevziilere girmeyi başaran 2’nci Türk Taburu parçalanmış ve alınan siperler tekrar İngilizler’in eline geçmiştir. Bu sırada 5’inci Tümen’in sağ kanadındaki 15’inci Alay’ın taarruzu da İngilizler’in yoğun makinalı tüfek ateşi karşısında durmak zorunda kalmıştır. 1’inci Kolordu Komutanı Mehmet Ali Paşa ise, 5’inci Tümen’i 70’inci Alay 3’üncü Tabur’u ile takviye etmiş ve taarruzu sürdürmesini emretmiştir. Fakat 5’inci Tümen’in taarruz etme gücünün kalmadığının anlaşılması üzerine savunmaya geçmesine karar verilmiştir. Birliklerin çok fazla kayıp vermesi ve buna karşın yenilenmesi gerektiğinin görülmesi üzerine taarruzun durmasına karar verilmiştir.
Çanakkale Muharebeleri’nin en kanlı çarpışmasına sahne olan bu cephede İngilizler istedikleri hedefe ulaşamamıştır. Bu muharebe sonucunda İngiliz ve Fransız birlikleri yorgun ve bitkin bir hale gelmiştir. Kazandıkları mevziileri geliştirmeyi başaramayan İngiliz ve Fransız birlikleri, bir sonraki taarruzu 12 Temmuz’da yapmaya karar vermiştir. Bu taarruz kararı Türk birliklerine zaman kazandırmış ve mevziilerini geliştirmesine imkân tanımıştır. Çünkü Zığındere Muharebesi’nde görülmüştür ki, hazırlık yapılmadan ve topçu desteği sağlanmadan girişilen mevzii mücadeleleri başarılı sonuçlar vermemiştir.
KAYNAKÇA
T.C. Genelkurmay Başkanlığı, Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi Çanakkale Cephesi, 1-2-3. Ciltlerin Özetlenmiş Hali, Ankara, 1997.