Rumeli Mecidiye Tabyası ve Seyit Onbaşı Anıtı’nın bulunduğu bölgeden Alçıtepe’ye doğru ilerlerken yolun sol tarafında yer almaktadır. Havuzlar Şehitliği ve Anıtı, 21 Haziran 1915 Kerevizdere Muharebelerinde şehit düşen 2 subay ve 8 erimizin adına yaptırılmıştır. Anıt, 1961 yılında Çanakkale Şehitleri Yardım Derneği tarafından inşa edilmiştir. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından da 2013 yılında restore edilmiştir. Şehitliğin ortasında yer alan ve bir kaide üzerinde yükselen Anıt, 6 metre yüksekliğinde olup, dört yüzünün her birinde birer kitabe bulunmaktadır. Anıtın kuzey yönüne bakan kitabede; burada yatan şehitlerimizin isimleri listelenmiştir.
“Anıtın doğu tarafına bakan kitabesinde “2’nci Fırka Komutanlığı 21 Haziran 1915 tarihli Müdafaa emrinden: İlai dinü millet ve vatan uğrunda feda-i can ederek rütbe-i şahadeti ihraz edenlerindir. O makam- muallâya ulaşanlar kollarını açmış bizleri bekliyor. Koşunuz oraya, hep beraber koşalım ki vatan kurtulsun. 2’nci Fırka K. Yrd. Erkan-ı Harp Yzb. Kemal”; güney yüzünde ise
“Azmeyliyerek millet için can-ı fedaya,
Koşmuşlar o günlerde büyük borcu edaya.
Tazimleri takdime yetersiz kalır insan,
Bir Fatiha, bin minneti söyler şüedaya.” İfadeleri yer almaktadır.
Osmanlı Devleti’nin, güçlenen ve Akdeniz’ de sürekli sefere çıkan donanmasının temiz su ihtiyacını karşılamak üzere, dönemin su kaynaklarıyla ünlü, günümüzün Havuzlar Bölgesine, Kilitbahir Köyü yakınlarına büyük bir iskele ve su havuzları yapılmıştır. Donanma Çanakkale Boğazı‘ndan geçerken buraya uğramış ve su ihtiyacını karşılamıştır. Bölgenin “Havuzlar” ismini almasının sebebi o dönem yaptırılan bu büyük su havuzlarıdır.
Çanakkale Muharebeleri, psikolojik savaşın etkileri oldukça yüksektir. Vatan savunmasının Türk askeri üzerinde yarattığı psikolojik etki ve düşmanın psikolojik yıpratma stratejileri, Türk askeri için ruhsal açıdan baskılı bir dönem geçmesine neden olmuştur. Havuzlar bölgesi, Çanakkale Muharebeleri sırasında ikmal ve rehabilitasyon merkezi olarak kullanılmış ve askerler burada su sesleri, ilahi dinletiler vb. gibi yollarla psikolojik tedavi görmüşlerdir. Askerlerin birçoğu burada tedavi gördükleri sırada bu bölgede bulunan havuzun etrafındaki taşlara Osmanlıca harflerle yazılar yazmışlardır. Bu yazılar günümüzde de belirgin bir şekilde durmaktadır.