Pazartesi , Ocak 20 2025

Conkbayırı

Conkbayırı, Sarıbayır adını alan tepeler silsilesinin stratejik noktasıdır. Hem Arıburnu hem de Anafartalar bölgesine hâkim, 258 metre yüksekliğindedir. Kocaçimen Tepesi ve bu tepe ile arasında yer alan Besim Tepeler ile birlikte Anafartalar Ovası, Bigalı Ovası, Kilye Ovası ve Çanakkale Boğazı’na hâkim önemli ve kritik bir arazidir. Bu nedenle Kara Muharebelerinin başladığı 25 Nisan 1915 gününden itibaren Müttefik kuvvetlerin en önemli hedeflerinden biri olmuştur.

            Ağustos ayına kadar geçen süreçte daha ilk 24 saat içinde ele geçirmeyi planladığı hedeflerin çok uzağında olan Akdeniz Seferi Kuvvetleri Komutanı Ian Hamilton aldığı takviye kuvvetlerle Anafartalar bölgesinden yapılacak yeni bir çıkarma harekâtı planlamıştır. 6 Ağustos 1915 tarihinde General Stapford komutasındaki 9. İngiliz Kolordusu Anafartalar bölgesine çıkarma yapıştır. Bu süreçte 5. Ordu Komutanı Liman Von Sanders bölgede yaptığı incelemeler sonucunda düşmanın derhal denize dökülmesi için 8 Ağustos tarihinde taarruz yapılmasını emretmiştir. Anafartalar Grup Komutanı Albay Ahmet Feyzi Bey, taarruz için elde yeterli kuvvet bulunmaması, bölgeye sevk edilecek askerlerin ise araziyi tam olarak bilmemesi gerekçesiyle taarruzun 9 Ağustos 1915 tarihine ertelenmesini söylemiştir. Ancak bu görüşü Ahmet Feyzi Bey’in görevden alınmasına sebep olmuş ve 8 Ağustos gecesi Kurmay Albay Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanlığı’na getirilmiştir. 9 Ağustos 1915 günü yapılan Birinci Anafartalar Muharebesi, Türk tarafının zaferiyle sonuçlanmıştır. Bu zaferden sonra Mustafa Kemal hiç vakit kaybetmeden 8.Tümen karargâhına hareket etmiş ve burada yaptığı gözlemler sonucunda Conkbayırı’nda bir süngü hücumu yapılmasını emretmiştir. Anafartalar Grup Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal taarruz gününü şöyle anlatmaktadır: “Gün doğmak üzereydi. Çadırımın önüne çıktım. Hücum edecek askeri görüyordum. Oradan hücumun yapılmasını bekleyecektim. Gecenin karanlık perdesi tamamen kalkmıştı. Artık hücum anıydı. Saatime baktım. Dört buçuğa geliyordu. Birkaç dakika sonra ortalık tamamen ağaracak ve düşman askerlerimizi görebilecekti. Düşmanın piyade,  mitralyöz ateşi başlarsa kara ve deniz toplarının mermileri bu sıkı düzende duran askerimiz üzerinde bir defa mitralyöz ateşi başlarsa ve kara ve deniz toplarının mermileri bu sıkı düzende duran askerimiz üzerinde bir defa patlarsa, hücumun imkânsızlığına şüphe etmiyordum. Hemen ileri koştum. Tümen Kumandanına rastladım. O da ve her ikimizin refakatimizde bulunanlar beraber olduğu halde hücum safının önüne geçtik. Gayet seri ve kısa bir tefriş yaptım. Önünden geçerek yüksek sesle askerlere selam verdim ve dedim ki: “Askerler! Karşımızdaki düşmanı mağlup edeceğimize hiç şüphe yoktur. Fakat siz acele etmeyin. Evvela ben ileri gideyim. Siz, ben kırbacımla işaret verdiğim zaman hep birden atılırsınız.” Kumandan ve subaylara da işaretime askerlerin dikkatini çekmelerini emrettim. Ondan sonra hücum safının önünde bir yere kadar gidildi ve oradan kırbacımı havaya kaldırarak hücum işaretimi verdim.” İşaretimin verilmesi üzerine süngü takıp hazır halde bekleyen Mehmetçik ok gibi süperlerinden fırlayarak karşı siperlere daldılar. Conkbayırı sırtlarında olan Yeni Zelanda askerlerinin iki taburluk kuvvetinden kurtulabilenler, yamaçtan aşağıya doğru düzensiz bir şekilde geri çekildiler. Ön siperlerde bulunana düşman askerleri bu seri saldırının üzerine silahına davranamadı ve kısa sürede imha edildi. Sağ kanattan ise 23 ncü Alay askerleri, geriye çekilen Yeni Zelanda ve İngiliz askerlerini takibe başladı. Ağıldere yönüne saldıran Türk askerleri ile Tuğgeneral Boldwin komutasındaki dört taburluk bir kuvvet saat 10.00’da şiddetli bir çarpışmaya tutuştu. Bu saldırı sonucu General Bolwin ve Kurmay Başkanı hayatını kaybetti. Ağıldere kısa süre sonra Osmanlı birliklerinin eline geçti.”

Ayrıca Kontrol Et

Zığındere Sargıyeri Şehitliği

Alçıtepe köyünün batısında 800 m uzaklıkta bulunan şehitlik Zığındere Vadisi’nin içinde, Nuri Yamut Anıtı’na giden …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.